Zengin ve ilgi çekici bir tarihe sahip olan Kuzey Kıbrıs zıtlıkların ülkesidir. Canlı iş merkezleri ve sakin köyler, geleneksel değerler ve kozmopolit yaşam tarzı, güneşli plajlar, verimli vadiler ve karlı dağlar keşfedilmeyi bekliyor. Akdeniz’in her yerinde görülen aşırı şehirsel gelişimin dokunamadığı bu bölgede, dost canlısı yerli halk ziyaretçilere eşsiz bir deneyim ve unutulmaz bir ağırlamayı garantiliyor.
Upuzun, altın renkli kumsallarla çevrili bölge, antik kaleler ve manastırlar, canlı kültür ve cazip yemekleri ile ziyaretçilerini bekliyor. Dağlar, zengin flora ve fauna, bölgeye özel nadir görülen kaplumbağalar, vahşi eşekler Karpaz yarımadasının cazibesini arttıran doğal özellikleri. Mağaza ve restoranlar için Gazimağusa, Lefkoşa ve Girne’yi, kültürel mekanlar için ise Aziz Hilarion Kalesi, Bellapais Manastırı ve ünlü Apostolos Andreas Manastırı gibi yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Türkçede ‘güzel ülke’ anlamına gelen Güzelyurt, özellikle meyve bolluğu ile bilinir. Ayrıca yıllık Portakal Festivali ile ünlüdür.
Narenciye bahçeleri ile çevrili kasabanın ünlü elmalarını, sebzelerini, greyfurt ve kavunlarını yer altı suları besler.
Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi, Aziz Mamas Kilisesi’nin yanındaki eski kilise arsasında üzerinde yer almaktadır. Doğa Tarihi bölümü zemin kattadır ve yılanlardan doldurulmuş kuşlara kadar çeşitli örnekler içerir. Arkeoloji müzesi üst katta bulunmaktadır.
Girne’ye yaklaşık 10 mil uzaklıkta yer alan Alagadi Kaplumbağa Plajı, yaz aylarında bölgeye has caretta caretta ve yeşil kaplumbağaların gelip yumurtalarını bıraktıkları ana sahildir. Yumurtlama mevsimi boyunca, ziyaretçiler için plaj alanı işaretlerle belirlenir ve çöp atmamaları rica edilir. Olanaklar sınırlıdır, ancak Green Turtles Beach Bar yaz aylarında açıktır ve lavabo hizmeti mevcuttur. Alagadi, geniş, büyük bir alana yayılmış çift koyun içinde yer alan kumlu bir plajdır ve su kıyı boyunca sığdır. Plaja ulaşmak için Vogue Beach ve Acapulco Holiday Resort tabelalarını takip edin ve sonra da Alagadi Turtle Beach Project yönünde devam edin.
Kuzey kıyısına paralel olarak uzanan beş parmaklı dağ silsilesi yaklaşık 175 km uzunluğundadır ve nispeten düşük bir rakım ile yaklaşık 1000 metre yüksekliğindedir.
Silsilenin bir bölümü sıkılmış bir yumruğa benzediği için adına ‘beş parmak’ denmiştir.
Genelde dolomit ve Mesozoik döneme kadar giden mermerler olmak üzere kireçtaşından oluşur. Kireçtaşı zirveleri, zengin florası, ve çam ve selvi ormanlarıyla kaplı olan dağ silsilesi son derece göz alıcı bir manzara meydana getirmektedir. Meserya Ovası ile Kuzey kıyı şeridi arasında bir bariyer görevi gören dağ silsilesi, Kuzey Kıbrıs’taki neredeyse tüm kasaba ve köylerin suyunu sağlar.
Dağ silsilesinde, trafiğin çoğunun yönlendirildiği üç ana geçiş vardır. Ancak isteyenler için daha dolambaçlı başka yollar da mevcuttur.
Kuzey Kıbrıs’ın doğu kıyısındaki tarihi Long Beach kasabası kartpostal görünümlü kumsallara ve masmavi sulara sahiptir. Kasaba, Ağustos ve Eylül aylarında bol miktarda çıkan narları ile ünlüdür. Kasabada tarihi öneme sahip iki kilise bulunmaktadır. Panayia Theotokos da ikonaların sergilendiği bir müzedir.
Kasabanın merkezinde ise 15. yüzyılda inşa edilen Ayios Iakovos Kilisesi vardır.
Gazimağusa bölgesi, Kuzey Kıbrıs’ın en güzel sahillerinden bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Burada altın renkli kumsallar kesintisiz devam eder. Bediz Plajı’na yaklaşık 200 metre mesafede yer alan uzun ve kumlu Glapsides Plajı, bölgenin en işlek yerlerinden birisidir. Kıyıdan 150 metreye kadar sığ sulara sahip plajda, Glapsides Restaurant, bar, mini market, duşlar ve şezlonglar gibi imkanlar mevcuttur. Özellikle gençler arasında popülerdir ve genellikle bardan dans ve kulüp müziği sesleri yükselir.
Lefkoşa’dan Gazimağusa’ya giden ana yolun ardından, Gazimağusa’daki kavşaktan sola dönün ve 4 km ilerledikten sonra sağdaki Glapsides Plajı tabelasını takip edin.
Kaplıca ve Kantara Kalesi’nin hemen öncesinde yer alan, uzun ve temiz bir kumsala sahip Kaplıca Körfezi, karadan ziyaret etmek için güzel bir seçenek. Ayrıca bölgenin demirleme seçenekleri açısından da en güzel noktalarından birisi. Körfezin yerel alanı içinde bir dağ silsilesi ve ilginç bir sahil şeridi vardır. Kumlu plajları ise yüzme ve dalmak için uygundur. Bir plaj kulübü, bar, restoran ve otelin yanı sıra duş ve lavabo olanakları vardır, ayrıca körfez, Kaplıca köyüne çok yakındır.
Güzelyurt, Kuzey Kıbrıs’ın batısında yer alan güzel bir pazar kasabasıdır. Kuzey Kıbrıs’ın en zengin tarım alanlarından birisi olan kasaba özellikle narenciye (portakal, limon ve greyfurt) ve çilek bolluğu ile ünlüdür. Ayrıca domates, salatalık, fasulye, marul, lahana, karnabahar, brokoli, patlıcan, bamya, dolmalık kabak, kavun, sakız kabağı, kayısı, şeftali, muz ve hurma da bu bölgede bol bol yetişir.
Her Haziran ayında, iki hafta süren ve büyük bir etkinlik olan yıllık Portakal Festivali düzenlenir. Yerel kebap ve pide (Kıbrıs tarzı pizza) seçenekleri sunan kaliteli restoranların yanı sıra, Cumartesi günleri kalabalık bir pazar kurulmaktadır.
Pastoral Girne şehri, 6.000 yıllık zengin bir geçmişe sahiptir. Akdeniz iklimine sahip şehir pırıl pırıl mavi deniz ile keskin köşeli Beşparmak Dağları arasında yer alır. Eski kentteki masalımsı limanın arka planında haçlıların inşa ettiği Girne Kalesi yer alır. Kilometrelerce devam eden doğal kumlu plajları, orkide çeşitleri de dahil olmak üzere zengin flora ve faunası ile Girne birçokları tarafından Kuzey Kıbrıs’ın en güzel şehri olarak tanımlanmaktadır.
Lefkoşa, MS 7’den beri Kıbrıs’ın başkentidir. Ayrıca adadaki en büyük şehirdir. Eski Kent’te Gotik ve Osmanlı mimarisinin çarpıcı örnekleri vardır. Ayrıca son yıllarda kentsel yenilenmeye duyulan ilgi birçok binanın restore edilmesine neden olmuştur. Bu gelişen şehir, tarihi ve büyüleyici köklerini korurken, sanat, kültür, diplomasi ve iş dünyası için de önemli bir merkezdir.
Doğu kıyısında yer alan Gazimağusa, keşfedilecek ve görülecek çok şeyi olan, capcanlı bir orta çağ şehridir. M.Ö. 300 yılında kurulduğuna inanılmaktadır. Uzun bir süre küçük bir balıkçı kasabası olarak kaldıktan sonra, Osmanlı işgaline kadar olan süreçte Akdeniz’in en zengin ticaret limanlarından biri haline dönüşmeyi başarmıştır. Hala Doğu Akdeniz’deki Ortaçağ mimarisinin en güzel örneklerinden biri olmaya devam eden şehir, bugün kalabalık bir kenttir ve Kıbrıs’ın en eski ve en büyük üniversitesi olan Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ev sahipliği yapmaktadır.
Eskiden Trikomo olarak adlandırılan köyde Kıbrıslı Türkler yaşamaktadır ve buraya geldiklerinde kendi bölgelerinin ismini de birlikte getirmişlerdir.
Kasaba, Ağustos ve Eylül aylarında bol miktarda yetişen narları ile ünlüdür. Önemli bir turizm ve kültür merkezi olan İskele, Temmuz ayındaki yıllık Festivali ve Ağustos ayında düzenlenen Mehmetçik (Galateia) üzüm Festivali ile ünlüdür. İskele’nin Boğaz bölgesinde, taze balık ve meze sunan Kıyı Restoran ve İskele Balık Restoranı dahil birçok otel ve balık restoranı vardır. Diğer iki popüler restoran ise İskele Balık Restaurant ve Kemal’in Yeri’dir. Lütfen ziyaret etmeden önce ayrıntılı bilgi ve güncel bilgiler için restoranları arayınız.
Bafra veya Vokolida (eski adıyla), Karpaz bölgesinde yer almaktadır. 1,5 km’lik bir kumsala yayılmış olan Bafra, berrak sulara ve çok sayıda balık restoranına sahiptir. Son yıllarda bölgede birçok yeni otel inşa edilmiştir: Kaya Artemis, Noah’s Arc, Concord ve Limak. Hepsinde Las Vegas tarzı dev casinolar, kongre merkezleri, devasa su parkları ve kapsamlı sağlıklı yaşam ve Spa merkezleri bulunmaktadır.
Olağanüstü bir doğal güzelliğe sahip olan Kumyalı, Gazimağusa şehrine 40 km, Boğaz’daki balıkçı limanına ise yaklaşık 20 km uzaklıktadır. Zeytinlikler ve meyve bahçeleri ile çevrili olan Kumyalı, deniz kenarında gezinti yeri, kumlu plajı ve balıkçı tekneleri için küçük barınağıyla ziyaretçilerini bekliyor. Yaban hayatı ve kuş çeşitliliği ile son derece huzurlu ve sessiz.
Limandan taze balık satın alınabilir. Otantik Kıbrıs mutfağı ile çalışan Nitovikla Garden Hotel and Restaurant’da, mezeler, fırın kebapları ve geleneksel yemekler de dahil olmak üzere geniş bir yemek menüsü vardır. Yakındaki Yeşilköy’de, Kıbrıs Türklerine has olan ve kil fırında patatesle birlikte yavaşça kızaran kuzu ile hazıranan Küp kebabı pişiren Kadı Restaurant’da oturabilir ve yemeğinizi yerken bir yandan da bölgenin muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Lütfen ziyaret etmeden önce ayrıntılı bilgi ve güncel bilgiler için restoranları arayınız.
Bu kompleks, butik otel, restoran ve spa, Girne’nin güneybatısındaki güzel Ilgaz köyünün dışında yer almaktadır. Gillham Winery ve kültür merkezi ziyaretçilere kültür hakkında geniş bilgi sunmaktadır. Ziyaretçiler içkinin yapım sürecini, bahçelerden en son ürüne kadar görebilir, çeşitli turlar arasında seçim yapabilir ve ürünleri tadabilirler. Lütfen ziyaret etmeden önce ayrıntılı bilgi ve güncel bilgiler için websiteleri üzerinden bağlantıya geçin.
Her yıl küçük Tepebaşı Köyü, yıllık Lale Festivalini kutlamak için ziyaretçileri ağırlıyor. Tezgahlarda yerel ürünler ve el işleri satılırken, deneyebileceğiniz ve satın alabileceğiniz çeşitli geleneksel Kıbrıs ürünleri de mevcuttur. Köye sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde, Kıbrıs’a özgü nadir lalelerin bulunduğu çarpıcı lale tarlaları vardır.
Gözalıcı Bellapais köyünün tarihi manastırında gerçekleştirilen Uluslararası Bellapais Müzik Festivali her yıl Mayıs ve Haziran aylarında düzenlenir. Dünyanın birçok yerinden gelen müzisyenler, birçok yerli ve yabancı turistin izlediği ve katıldığı etkileyici konserler ve resitaller vermektedir.
Karpaz’daki antik Büyükkonuk Köyü, Kuzey Kıbrıs’ta kurulan ilk eko-köydür. Girişim, kitle turizminin artmasını kısıtlamak ve yerel toplumu çevredeki kırsal alanları korumaya teşvik ederek köyün yerel kültürünü ve geleneklerini muhafaza etmek üzere tasarlandı. Köyde Mayıs ve Ekim aylarında olmak üzere yılda iki kez, hem köy sakinlerinin hem de ziyaretçilerin çeşitli etkinliklere katılmasına ve geleneksel bir Kıbrıs yaşam tarzını ilk elden deneyimlemesine olanak tanıyan iki ‘eko-gün’ düzenleniyor.
Karpaz Gate Marina, yeni Erenköy Belediyesi sınırları içinde yer almaktadır ve yeni Erenköy köy merkezi marinaya en yakın ticari alandır. Yeni Erenköy, daha önce, kökenleri Orta Çağ’a uzanan tütün endüstrisinin merkeziydi. Fabrikaların, ambalajlama evlerinin ve tütsüleme evlerinin kanıtları bugün de köyde görülebilir. 1974’ten bu yana, adanın batı kıyısında bir köy olan Erenköy’de yaşayan Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilmektedir. Köyde her Pazartesi bir pazar kurulmaktadır.
Girne’nin doğusunda, Ozanköy üzerindeki dağ silsilesinin alt yamaçlarında yer alan Bellapais, manastırın etrafına yayılmıştır. Yüzyıllar boyunca sanatçılara ve yazarlara ilham kaynağı olmuştur. Alexander Drummond’un 1754’te yayınlandığı “Almanya, İtalya, Yunanistan’ın Farklı Şehirlerine Seyahatler” kitabında bir çizimi vardır. Louis Francois Cassas ise manastırı 1785’te suluboya ile resmetmiştir.
Yazar Lawrence Durrell, 1957’de yayınlanan ‘Bitter Lemons’ adlı biyografisinde Kıbrıs’taki geçirdiği zamandan ve bugün hala duran ve bir Japon Pagoda ağacı olan Tembellik Ağacı’ndan bahsetmiştir. Köyden Girne ve Akdeniz ovalarının muhteşem manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Ana caddede çeşitli restoranlar ve Kuzey Kıbrıs’ın en iyi restoranlarından biri olarak bilinen Bellapais Gardens Restaurant vardır. Ayrıca isterseniz manastırın arazisinde bulunan Kybele Restaurant’ı da deneyebilirsiniz. Lütfen ziyaret etmeden önce ayrıntılı bilgi ve güncel bilgiler için restoranları arayınız.
Aziz Hilarion Kalesi Girne dağları üzerinde yer alır ve Girne’deki üç kale kalıntısı arasında en iyi korunmuş olandır. Aslen manastır olarak inşa edilmişse de 11.yüzyılda Bizanslılar tarafından Arap saldırılarına karşı savunma amacıyla güçlendirilerek kale haline getirilmiştir. Zengin tarihi, Girne ve sahil kasabasının muhteşem manzarasına sahip pitoresk konumu ile, bu etkileyici ‘masal’ kalesinin neden Kuzey Kıbrıs’ın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olduğunu anlamak çok kolay.
Pastoral Girne şehri, 6.000 yıllık zengin bir geçmişe sahiptir. Akdeniz iklimine sahip şehir pırıl pırıl mavi deniz ile keskin köşeli Beşparmak Dağları arasında yer alır. Eski kentteki göz alıcı limanda Haçlılara ait Girne Kalesi ve M.Ö. 4.
yüzyıla ait antik Yunan’dan bir Girne gemi enkazına ev sahipliği yapan eşsiz bir müze vardır. Tarihi ve doğal plajları, zengin flora ve faunası ile Girne’nin neden Kuzey Kıbrıs’ın en çekici şehri olarak bilindiğini anlamak hiç de zor değil.
Buffavento Kalesi
Bir zamanlar Orta Çağ’da ‘Aslan Kalesi’ olarak bilinen Buffavento Kalesi, uzun tarihi boyunca birçok farklı geleneğe ev sahipliği yaptı.
Bir tepenin üzerinde yer alan ve bölgenin en bilinen görüntülerinden biri olan kale, Arap saldırılarına karşı savunma amacıyla inşa edilen üç kaleden biriydi. Girne’deki üç kalenin en yükseği olan bu kaleye gidiş yolunun olağanüstü bir manzarası vardır ve hem fotoğrafçılar hem de tarihle ilgilenenler için ideal bir rotadır.
Lefkoşa, MS 7’den beri Kıbrıs’ın başkentidir. Ayrıca adadaki en büyük şehirdir. 150.000 gibi yüksek bir nüfusa sahip olan şehir ‘Yeşil Hat’ ile Türk ve Yunan bölümlerine ayrılmıştır. Eski Kent’te Gotik ve Osmanlı mimarisine dair çarpıcı örnekler vardır. Ayrıca son yıllarda kentsel yenilenmeye duyulan ilgi birçok binanın restore edilmesine neden olmuştur. Bu gelişen şehir, tarihi ve büyüleyici köklerini korurken, sanat, kültür, diplomasi ve iş dünyası için de önemli bir merkezdir.
Esentepe köyüne yaklaşık 6,5 km uzaklıkta olan ve 12.yüzyıldan kalma Antiphonitis Kilisesi (Christ of the Echo), çam ağaçları ve kır çiçekleri arasında yer almaktadır. Kıyı şeridinin muhteşem manzarasına sahip şirin kilisenin içi de çok güzeldir ve dikkat çekici kubbesi Kıbrıs’taki bu özel mimari tarzın mevcut tek örneğidir.
Doğu kıyılarında yer alan Gazimağusa, keşfedilecek ve görülecek çok şey sunan, canlı bir orta çağ şehridir. M.Ö. 300 yılında kurulduğuna inanılmaktadır. Uzun bir süre küçük bir balıkçı kasabası olarak kaldıktan sonra, Osmanlı işgaline kadar olan süreçte Akdeniz’in en zengin ticaret limanlarından biri haline dönüşmeyi başarmıştır. Lala Mustafa Paşa Camii (eski Aziz Nicholas Katedrali) ve Aziz Barnabas Manastırı ve ikon Müzesi ile Doğu Akdeniz’deki Ortaçağ mimarisinin en güzel örneklerinden biri olmaya devam etmektedir. İsterseniz antik şehir surlarında yürüyüş yapabilirsiniz.
Salamis Antik Yunan şehri, Kıbrıs’ın doğu kıyısında, modern Gazimağusa kentinin 5 mil kuzeyinde yer almaktadır. Ziyaretçiler bölge boyunca uzanan kumsalların tadını çıkarabilir ve gerçek bir antik Roma şehri hissi veren ve kısmen gün yüzüne çıkarılmış olan etkileyici kalıntıları inceleyebilir.
Üç Haçlı kalesinden biri olan Kantara doğuya doğru uzanmaktadır ve en düşük irtifası deniz seviyesinden 630 m yüksekliktir. Kalenin en önemli özelliği muhteşem panoramik manzarasıdır. Açık bir günde Doğuda Karpaz Yarımadası’nın her iki kıyısını ve Türkiye’nin dağlarını görebilirsiniz. Kantara Kalesi’nin 10. yüzyılda Araplara karşı bir gözetleme noktası olarak inşa edildiğine inanılmaktadır. Kalenin 500 yıl önce terk edilmesinden bu yana tarihi ile ilgili birçok yerel efsane ve efsane türemiştir.
Muhteşem bir kırsalın ortasında, Sipahi köyüne son derece yakın olan Ayios Trias Bazilikasının kalıntıları Karpaz Yarımadası turunda görülmesi gereken noktalardandır. 1957 yılında keşfedilen Bazilika’nın MS 5.yüzyılın sonu veya MS 6. yüzyılın başında inşa edildiği düşünülmektedir. Solan renklerine rağmen, çarpıcı mozaikler olağanüstü geometrik, yaprak ve çapraz desenlerinin yanı sıra Hristiyan görüntüleri ve Yunan karakterlerini sergiliyor.
Kuzey Kıbrıs, birçok muhteşem dalış noktası ile dalış için harika bir seçimdir. Girne’de çeşitli derinliklerde pek çok dalış alanı vardır. Kaplumbağaları, çeşitli orfoz türlerini, vatozları ve diğer deniz yaşamını görmek için harika bir fırsat sunar. ‘Zeyko’ alanında ise bir sualtı dağı mevcuttur. Girne bölgesi dalış merkezleri arasında Amfora dalış merkezi ve tüplü Scruba Cyprus bulunmaktadır. Kuzey Kıbrıs Turizm Ofisi, Kuzey Kıbrıs’ta dalış hakkında iyi bir bilgi kaynağıdır.
Kuzey Kıbrıs’ın doğal güzelliğini görmenin en muhteşem yollarından biri, yamaç paraşütü ile binlerce metre yükseklikten manzarayı seyretmektir. Atlayışlar, dağ yoluyla çıkılan Aziz Hilarion Kalesi bölgesinden gerçekleştirilmektedir. Hafif bir yamaç inişinden sonra, kale ve ardından Girne görünmekte, son olarak da sahilde bir noktaya iniş yapılmaktadır. Atlayışlar genelde birlikte yapılır ve kişisel tercihlere göre şekillendirilebilir.
Ünlü Korineum Golf & Beach Resort, Kuzey Kıbrıs’taki ilk 18 delikli golf sahasıdır ve hem Akdeniz hem de Beşparmak dağı manzarasına sahiptir. Karpaz Gate Marina’da demirleyen tekne sahipleri ve tekne personeli için otel odaları ve resort’un imkanları indirimli fiyatlarla sunulmaktadır. Bu imkanlar arasında uluslararası standartlara sahip golf sahası, dört tane kil tenis sahası, uluslararası masaj menüsü, sauna ve jakuzi özelliklerine sahip Spa ve Sağlık Merkezi vardır. 72 parlık golf sahası 6,232 metre uzunluğundadır ve tüm standartlardaki ve yaşlardaki golfçüler için tasarlanmıştır. Ayrıca Golf Academy’de antrenman sahaları ve geniş teraslı bir Club House da vardır. Korineum Golf & Beach Resort’taki paketler hakkında daha fazla bilgi için lütfen marina resepsiyonuyla iletişime geçin veya www.korineumgolf.com adresini ziyaret edin.
Sıcak iklimi, berrak suları, göz alıcı plajları ve etkileyici sahil şeridi ile Kuzey Kıbrıs, su sporları için son derece ideal bir adrestir. Senede yaklaşık sekiz ay yüzülebilirken yelken, tüplü dalış, şnorkelli yüzme, rüzgar sörfü, su kayağı, jet ski, parasailing, muz tekne gezintileri, kano ve güç botu gibi diğer son derece popüler su sporu seçeneklerinden de faydalanmak mümkündür. Büyük otellerin çoğu (Bafra ve Girne bölgesinde) plajlarında su sporları sunarken, uzman firmalarla da iletişime geçilebilir. Kuzey Kıbrıs’ın Kuzey kıyısı rüzgar sörfü için ideal olsa da, Gazimağusa ve Boğaz arasındaki doğu kıyısında 15 mil uzanan altın bir plaj ve Karpaz Yarımadası’nın iki tarafındaki büyük kum tepeleri su severler için mükemmeldir. Sakin, ılık denizler su kayağı için idealdir. Jet ski ise ancak sürücü belgesi ile kiralanabilir ve jet ski kullananlar kaplumbağa plajları ve askeri bölgelerden kaçınmalıdır.
Detaylarınızı girerek Karpaz Gate Marina Grup’a size öneri ve güncelleme haberlerini e-mail ile yollama konusunda izin veriyorsunuz. Kaydınızı silmek için, üyelikten çık bağlantısına tıklayın.
Detaylar için gizlilik politikamıza bakın. Bu site reCAPTCH ile korunmaktadır. Google Gizlilik Politikası ve Google Hizmet Koşulları geçerlidir.
Anna Tyc offers intensive vinyasa practice with chanting mantra pranayama meditation and hands on assist.
She is 800h. certified Ashtanga Vinyasa teacher with 300h. of mentorships, which she completed in India and Germany.
For Anna yoga is a spiritual and energetical practice, a journey to selfdiscovery and she aims to share her passion to yoga life style, and make yoga accessible to everyone.
Anna is grateful to all incredible teachers who inspired her path: BNS Iyanger
Mandala Mysore, Gregor Maehle, Monica Gauci ,Richard Freeman, Netta Barnea.
Anna Tyc was born in Warsaw Poland and raised in Berlin Germany, where
she started her journey as a yoga student and teacher.
She is co-founder of High On Yoga Berlin studio, where she is still sharing her practice with Berlin community.
In 2018 Anna relocated to Tel Aviv, Israel where she continues her path as a yoga teacher and student.
Practicing the work of mat is a challenging combination between the movement of Dance, the depth and power of Yoga and the wisdom of the Pilates.
After many years of teaching a diverse range of methods and exploring the world of body and movement, Reut Brandes is revealing a new and expanded repertoire of the body movement.
The Art of mat © introduces us to the tools that will help us understand the complex meaning of the movement, focusing on specific details which allow us to control and improve our abilities.
The goal is to internalize and combine physical sensations that lead to implement the body and soul wisdom.
Reut Brandes is a mat and equipment pilates and Yoga instructor. Graduated with a bachelor’s degree (Hons BA) in dance and movement from the London Contemporary Dance school. Studied and trained with first class teachers in Europe: Alan Herdman studio, Pilates Off the Square, Belsize Studio.
She has extensive experience working with different populations and in recent years has been guiding rehabilitation and movement teams in New York.